Sesli RehberYıldız Parkı
1880'lerden kalma Osmanlı sarayında kafelerin ve tepede müzenin olduğu şehir parkı.
İstanbul’un hareketli Beşiktaş semtinde yer alan Yıldız Parkı, şehrin en büyük yeşil alanlarından biri olarak şehir hayatının yoğunluğundan uzaklaşmak isteyenlere huzurlu bir mola sunar. Yüzyıllar önce, Bizans döneminde burası vahşi bir ormandı. Osmanlı İmparatorluğu dönemine geçtikten sonra ise, sultanların ve yakınlarının şehirden uzaklaşıp sessizliğin tadını çıkarmak için kullandığı bir av alanına dönüştü.
On dokuzuncu yüzyılın sonlarına gelindiğinde, Yıldız Parkı Yıldız Sarayı bahçelerinin kalbi oldu. Yıldız Sarayı, hem güvenli hem de Boğaz kıyısındaki hareketli saraylardan uzak, özel bir yaşam alanı arayan Osmanlı sultanları için inşa edildi. O zamanlar yüksek duvarlar sıradan insanları dışarıda tutar, yalnızca saray mensupları çiçeklerle bezeli çimenlerin, tepelerin ve kıvrımlı patikaların keyfini çıkarabilirdi.
Zamanla, İstanbul değiştikçe park da dönüşüm geçirdi. Yirminci yüzyılın başlarında parkın bazı bölümleri halka açıldı. Günümüzde Yıldız Parkı, Osmanlı ihtişamının izlerini semt yaşamıyla buluşturuyor ve herkese kapılarını açıyor. Eskiden konukların ağırlandığı veya ziyafetlerin düzenlendiği Çadır, Malta ve Şale köşkleri, bugün samimi kafelerle zarif restoranlara ev sahipliği yapıyor. Arkatlı pencereler, görkemli merdivenler ve renkli çini detayları, parkın zengin geçmişini bugünün ziyaretçilerine sıcak bir atmosferle yansıtıyor.
Parkta yürüyüşe çıkanlar, meşe, gümüşi ıhlamur, manolya ve at kestanesi gibi ağaçlardan oluşan koruları görebilir. Dünyanın dört bir yanından getirilen bitkilerle zenginleşen parkta, küçük göletler, zarif köprüler ve tarihi çeşmeler Osmanlı dönemi sanatını ve ustalığını yansıtır. Parkın kendine özgü bir köşesinde ise, hâlâ geleneksel motiflerle seramik üreten bir porselen fabrikası bulunur; bu gelenek, eskiden sultanlar için çok değerli olan el sanatlarının bugün de yaşadığını gösterir.
On yılları aşan değişimlerin, yenileme çalışmalarının ve idari geçişlerin ardından — saray mensuplarından devlet büyüklerine, oradan da şehir yönetimine — Yıldız Parkı adeta yaşayan bir müzeye dönüştü. Burada İstanbul’un imparatorluk mirası, sabah yürüyüşleri, piknikler ve ağaçların gölgesinde yapılan dost sohbetleriyle iç içe yaşıyor.