Sesli RehberTopkapı Sarayı Müzesi

Topkapı Sarayı Müzesi’ne adım attığınızda, İstanbul’da Boğaz’ın Marmara Denizi ile buluştuğu noktada, suların üzerinde yükselen bu eşsiz sarayın büyüsünü hemen hissedersiniz. On beşinci yüzyılın ortalarında, “Fatih” unvanıyla anılan Sultan II. Mehmed tarafından yaptırılan bu görkemli yapı, dört yüzyıldan uzun bir süre boyunca Osmanlı İmparatorluğu’nun kalbi olmuştur. Kıtalar arasında yayılan büyük bir imparatorluğun rotası, tam da burada çizilmiştir.

Fadoua Ghazou

İhtişamlı Bab-ı Hümayun’dan içeri giren ziyaretçileri, taş avlular, zarif köşkler ve güllerle lalelerin kokusunu taşıyan yemyeşil bahçeler karşılar. Saray, dört ana avluya ve labirent gibi birçok oda ile bölüme sahiptir. Her köşe, görkemli ve gizemli hikâyeler fısıldar. Harem, hanedan ailesinin korunaklı ve gizli dünyası olup, geleneklerle ve törenlerle örülmüş bir yaşamın merkezidir. Divan odasında ise, Avrupa’nın ve ötesinin seyrini değiştiren kritik kararlar alınmıştır.

Kamuran Tastan

Topkapı’nın mimarisi, Bizans’tan miras mozaikler ve kubbeler ile Osmanlı kemerlerinin bütünleşmesini yansıtır; sonraları barok ve Avrupa etkileri de eklenmiştir. Parlak çiniler, altın işlemeli tavanlar ve renkli vitraylar, Doğu’nun sanatını ve Batı’nın zarafetini bir araya getirir.

Dejan Pajić

Sarayda görülecek hazineler saymakla bitmez: değerli taşlar, zırhlar, zarif minyatürler ve ipek kaftanlar. Herkesin merak ettiği Kaşıkçı Elması ve Topkapı Hançeri, altın tahtlar ve kutsal emanetlerin arasında bulunur. Birçok odada hat sanatının ve el yazması eserlerin örnekleri sergilenirken, saray kütüphanesi de imparatorluğun dört bir yanından gelen nadir kitaplara ev sahipliği yapar.

Eugeniu Ceban

Topkapı, yüzyıllar boyunca sadece bir hükümdar sarayı değil, kendi başına bir şehir gibiydi; aşçılar, sanatçılar, muhafızlar ve hizmetkârlarla doluydu. Bahçelerinde törenler düzenlenir, kimi zaman savaş, kimi zaman gösterişli eğlenceler yaşanırdı. On dokuzuncu yüzyılda, son sultanlar Boğaz kıyısındaki modern saraylara taşındıktan sonra, Topkapı bir müze kimliği kazandı. Bugün ise hâlâ geçmişin yankılarının duyulduğu bu eski kemerlerin altında, büyük bir uygarlığın mirasını keşfetmek isteyen herkese kapılarını açıyor.