Sesli RehberSultanahmet Meydanı

Tarihi İstanbul’un tam kalbinde yer alan Sultanahmet Meydanı, yüzyılların hikâyeleriyle adeta canlı bir atmosfer sunuyor. Geniş ve ağaçlarla bezenmiş yollarında dolaşırken, eskiden bu alanın Hipodrom olarak bilindiğini hatırlamamak elde değil. Yaklaşık iki bin yıl boyunca burası, Roma’nın at arabası yarışlarından Bizans isyanlarına, görkemli Osmanlı şölenlerinden bugün her gün alanı dolduran yerli ve yabancı ziyaretçilerin hareketliliğine kadar sayısız olaya tanıklık etti.

Ank Kumar

Çok uzun yıllar önce kalabalıklar Hipodrom’u doldururdu. U şeklindeki bu büyük meydan, hız ve heyecan için tasarlanmıştı; at arabaları tezahüratlar eşliğinde yıldırım gibi geçerken, imparatorlar gösteriyi özel localarından izlerdi. Yarışlar sadece bir eğlence değildi; tutkulu taraftarları harekete geçirir ve kentin akışını değiştiren Nika İsyanı gibi büyük olayların fitilini ateşlerdi.

Ahmet poçanoğlu

O görkemli günlerden kalan izler hâlâ meydanda ayakta. Tam ortada yükselen Theodosius Dikilitaşı, pembe granitten yapılmış, İstanbul’dan bile eski, üzeri antik hiyerogliflerle süslenmiş bir anıt. Hemen yakınında, zamanında bronzla kaplanmış taş yüzeyli Örme Dikilitaş göğe doğru uzanıyor. Yerde yükselen Serpantin Sütun ise, Yunanistan'dan getirilmiş, uzak bir zaferin hatırası olarak kıvrıla kıvrıla göğe uzanıyor.

Dmytro Korenchuk

Meydanın köşesinde Alman Çeşmesi’ni görebilirsiniz; kubbesi altın mozaiklerle parlayan bu yapı, yirminci yüzyılın başında Alman İmparatoru’nun hediyesi olarak İstanbul’un Avrupa ile bağlarını simgeliyor. Çok uzak olmayan bir mesafede, şehrin simge yapıları etrafınızı sarıyor: Mavi Caminin parlak kubbeleri, Ayasofya’nın esrarengiz silueti ve Türk ve İslam Eserleri Müzesi, her biri İstanbul’un hikâyesinin bir parçasını anlatıyor.

Vedant Chavan

Ayaklarınızın hemen altında, Yerebatan ve Binbirdirek Sarnıcı gibi antik su yapıları, İstanbul’un sürekli dönüşümünü fısıldıyor; bir zamanlar imparatorlar için su depolayan bu sarnıçlar, artık kültürel etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Sultanahmet Meydanı, hem anıtları hem de canlı insan akışıyla kutlamalara, tartışmalara ve İstanbul’un paylaşılan yaşamına sahne olmaya devam ediyor.

Ilya Malkin