Sesli RehberRahmi M. Koç Müzesi
Araba koleksiyonu ve bazıları etkileşimli olan sergileriyle taşımacılık, endüstri ve iletişim temalı müze.
Rahmi M. Koç Müzesi, Haliç’in kıyısında, İstanbul’un kalbinde yer alıyor ve eski endüstri mirasını modern yaşamın enerjisiyle bir araya getiriyor. Türkiye’nin ilk büyük sanayi müzesi olan bu mekân, yaklaşık otuz yıl önce, Amerika ve Avrupa’daki endüstriyel koleksiyonlardan esinlenilerek, iş dünyasının önde gelen isimlerinden Rahmi Koç’un güçlü desteğiyle kapılarını açtı. Çocukluk yıllarında maket trenlere duyduğu sevgiyle başlayan bir hayali, ülkenin yenilik ve hareket dolu hikâyesine adanmış yaşayan bir anıta dönüştürdü.
Müze, şehirde asırlık iki ikonik yapıyı kapsıyor: Osmanlı donanması için çapa ve zincir dökümü yapılan Lengerhane ile on dokuzuncu yüzyılın sonlarından kalma Tersane. Zamanın izleri bu duvarlarda yaşıyor: yangınlar, onarımlar, değişen kullanım amaçları ve uzun bir sessizliğin ardından Rahmi Koç’un sahiplenip tekrar hayata kazandırdığı bu tarihi yapılar, bugün kalın taş duvarları ve demir iskeletleriyle ziyaretçilerine hem geçmişi hem de bir macera duygusunu yaşatıyor.
Müzenin içinde adeta bambaşka bir dünya sizi karşılıyor: yumuşak ışıklar altında parlayan klasik otomobiller, tarihi buharlı makineler, eski tramvaylar ve dokunulacak kadar yakın yerleştirilmiş uçaklar. Sayısız esere dokunabilir, keşfedebilirsiniz; otomobil salonunda dolaşabilir, nostaljik uçakların içine girebilir, kıyıda demirlemiş devasa denizaltının içini gezebilir, eskiden zeytinyağı üreten ya da İstanbul trenlerini çalıştıran makineleri inceleyebilirsiniz. Bir salon, eski telgraflardan daktilolara, ilk telefonlardan bilimsel cihazlara kadar pek çok aletle dolu. Aileler ve çocuklar için ise etkileşimli bölümler; düğmelere basıp, kolları çevirip işleyişi yakından görmelerine olanak tanıyor.
Müze koleksiyonu sürekli zenginleşiyor; zaman zaman halka açık bağışlarla gelen yeni eserler, özel atölyelerde titizlikle restore ediliyor. En çok ilgi gören parçalar arasında, modern Türkiye’nin kurucusu Atatürk’ün bir asırdan fazla önce Gelibolu cephesinde kullandığı modelle aynı olan bir otomobil ve dünyayı dolaşan ilk Türk denizci Sadun Boro’nun “Kısmet” adlı yatı da yer alıyor.
Rahmi M. Koç Müzesi, sadece geçmişin objelerini sergilemekle kalmıyor; canlı etkinlikler, konserler ve Leonardo da Vinci’nin icatlarının kopyaları gibi dünya çapında sergilere de ev sahipliği yaparak tarihi herkes için yaşayan ve paylaşılan bir deneyime dönüştürüyor. Müzenin Ankara ve Cunda Adası’ndaki şubeleri de, Türkiye’nin sanayi ve kültür yolculuğunu ülkenin dört bir yanına taşımak için açıldı.
Buharın gücüne, yelkenin özgürlüğüne, elektriğin büyüsüne ya da cesur öncülerin hikâyelerine ilgi duyan herkes için bu müze, geçmişin yaratıcılığını bugünün merakıyla buluşturuyor. Kaldırım taşlarıyla döşeli her yol, yankılı her salon ve özenle restore edilen her eser; sanayinin, maceranın ve umudun Türkiye’nin yollarını, raylarını ve köprülerini nasıl şekillendirdiğini anlatıyor.