Sesli RehberPanorama 1453 Tarih Müzesi
İstanbul'un fethinin geniş bir alanda panoramik olarak resmedildiği tarih merkezi.
Panorama On Dört Elli Üç Tarih Müzesi’nde, dünya tarihinin en önemli anlarından birinin tam ortasında kendinizi bulursunuz. İstanbul’un kadim surlarının hemen yanında yer alan bu müze, Osmanlı Sultanı Fatih Sultan Mehmed’in on beşinci yüzyılın baharında ordusuyla zafer kazanarak Konstantinopolis’i fethettiği dönemi canlı bir şekilde gözler önüne seriyor. Bu fetih ile birlikte, yüzyıllar süren Bizans hâkimiyeti sona ermiş ve iki kıtayı birleştiren İstanbul, yeni bir çağda parlamaya başlamıştır.
Müzenin en dikkat çekici bölümünü, yaklaşık kırk metre çapında devasa bir salonda, ziyaretçileri çevreleyen benzersiz dairesel tablo oluşturuyor. Yıkılmış surları, binlerce canlı figürü, çarpışma anlarını ve Osmanlı bayraklarını görebilirsiniz—tüm detaylar, ressam Hashim Vatandaş önderliğinde sekiz sanatçının emeğiyle özenle resmedilmiş. Sanatçılar, tarihe dokunuyormuş hissi vermek için detaylı resimleri titizlikle yerleştirilen objelerle bir araya getirmişler.
Seyir platformuna çıktığınızda, sanat ile gerçeklik arasındaki sınır neredeyse kaybolur. Kavisli duvarlar sayesinde bu devasa sahnenin nerede başlayıp nerede bittiğini anlamak zorlaşır. Her yönden sizi saran bu hikâyeye, uzaktan gelen davul sesleri, askerlerin bağırışları, kılıç sesleri ve Mehter takımı ezgileri eşlik eder—tüm bu unsurlar, sizi doğrudan on beşinci yüzyılın kuşatmasının ortasına taşır.
Panorama sahnesindeki birçok ayrıntı, örneğin yıkılmış surların genişliği gibi unsurlar, tarihî belgeler ve haritalardan esinlenerek hazırlanmış ve bu şekilde doğruluk sağlanmıştır. Tablo, yüz yıldan uzun süre ilk günkü gibi kalabilmesi için özel boyalar kullanılarak oluşturulmuştur.
Müze; sanatı, sesi ve en yeni teknolojileri bir araya getirerek, yerel tarihi hiç bilmeyenler için bile olayları anlaşılır ve etkileyici kılar. Üç boyutlu görseller ve etkileyici ses sistemiyle, geçmiş ile bugün arasındaki köprü daha da güçlenir. Müzenin, surların ilk kez aşıldığı tam noktada yer alması ise dışarıdaki gerçeklik ile içerideki destansı sahneleri birbirine bağlama fırsatı sunar. Savaş sahnelerinin ötesinde, birinci katta yer alan sergiler İstanbul’un kimliğinin ve Doğu ile Batı arasındaki eşsiz konumunun nasıl şekillendiğini anlatır.