Sesli RehberMüze Gazhane
Bilim, iklim ve karikatür sergilerinin yanı sıra atölyelerin düzenlendiği, eski bir gazhane olan kültür kompleksi.
İstanbul’un Kadıköy semtinin kalbinde, eskiyle yeninin buluştuğu, tarih ve yaratıcılıkla yaşayan bir mekân olarak Müze Gazhane yükseliyor. Bu etkileyici kompleksin hikâyesi, on dokuzuncu yüzyılın sonlarında, Osmanlı İmparatorluğu döneminde Hasanpaşa Gazhanesi olarak başlar. Yaklaşık yüz otuz yıl önce inşa edilen bu tesis, İstanbul’un enerjisini sağlayan dört gazhaneden biriydi. Uzak diyarlardan gelen kömürler önce gemilerle, ardından trenlerle getirilir ve dev fırınlarda işlenirdi. Buradaki emekçiler, kömürü titizlikle gaza dönüştürür, yeni enerjiyi şehrin dört bir yanına taşıyan borular aracılığıyla İstanbul’un Anadolu yakasındaki sokak lambalarını aydınlatır, evleri ısıtırdı; elektriğin henüz nadir olduğu yıllardı.
Bir asırdan fazla süren hizmetin ardından, gazhanenin fırınları doğal gazın devreye girmesiyle, doksanlı yılların başında söndü. Yıllarca depo olarak kullanıldı, zamanla unutuldu ve yıkılmaya yüz tuttu. Ancak mahalle sakinleri, aktivistler ve mimarlar bu endüstri mirasının kaybolmasına izin vermedi. Onların kararlılığı sayesinde, bir zamanlar terk edilmiş bu gazhane korundu, özenle restore edildi ve yeniden hayata döndü.
Bugün Müze Gazhane, ziyaretçilerini neredeyse otuz bin metrekarelik açık avluları, kırmızı tuğla cepheleri, yüksek çelik kolonları ve gün ışığıyla dolu geniş iç mekânlarıyla karşılıyor. Korunan taş binalar, eski makineler ve çarpıcı silüetler hâlâ endüstriyel geçmişin izlerini taşırken, artık mekân şehrin yaratıcı ruhuyla dolu. Bilim ve iklim sergileri, animasyon ve karikatür galerileri, atölyeler, yüzlerce kişilik tiyatro salonları ve on binlerce kitabın bulunduğu bir kütüphane yeni yaşam getiriyor. Kafeler ve yürüyüş yolları hem İstanbulluları hem de şehre gelen ziyaretçileri burada vakit geçirmeye davet ediyor.
Gaz lambalarının ilk ışığından günümüzdeki teknoloji, sanat ve çevre bilincine kadar Müze Gazhane, İstanbul’un geçmişten geleceğe yolculuğunun güçlü bir simgesi; yenilikçiliğe, ortak belleğe ve topluluk ile kültürün şekillendirdiği bir geleceğe adanmış bir anıt olmaya devam ediyor.