Sesli RehberKadıköy Boğa Heykeli

İstanbul'un Anadolu yakasının hareketli kalbinde, işlek bir kavşakta gururla ayakta duran dikkat çekici bir bronz boğa heykeli bulunuyor. Burası Kadıköy Boğa Heykeli; Kadıköy’ün enerjisini ve canlılığını simgeleyen bir anıt. Neredeyse günün her saati etrafı insanlarla dolup taşıyor: Dostlar burada buluşuyor, sokak sanatçıları yakınında performanslarını sergiliyor ve havaya közde kestane kokusu yayılıyor.

SelimCNG

Heykelin hikayesi on dokuzuncu yüzyılın ortalarında Paris’te başlıyor. Fransız heykeltıraş Isidore Jules Bonheur, bronzdan yaptığı bu etkileyici boğayı dönemin klasik döküm teknikleriyle hayata geçirmiş. Heykelin gerçekçi detayları—gerilmiş kasları, aşağı eğilmiş başı ve hareketli duruşu—Bonheur’nün ustalığını ve o dönemde güçlü hayvan heykellerinin kamusal alanlarda ne kadar popüler olduğunu ortaya koyuyor.

Okan Hoşten

Paris’ten Kadıköy’e uzanan yolculuk ise yıllar sürmüş. Bir rivayete göre, bir Osmanlı sultanı Paris’teki bir sanat sergisinde bu boğayı görüp, onu geniş koleksiyonunun bir parçası olarak İstanbul’a getirmiş. Başka bir anlatıma göre ise heykel önce Fransa’dan Almanya’ya geçmiş, oradan da diplomatik bir armağan olarak Osmanlılara ulaşmış. Her ne şekilde olursa olsun, yirminci yüzyılın başlarına gelindiğinde bu boğa İstanbul’a getirilmiş ve zaman zaman saraylardan bahçelere, hatta özel mülklere taşınmış.

Mücahit

Yaklaşık kırk yıldır, Kadıköy’ün altı yolunun birleştiği Altıyol’da duruyor. Zaman içinde sevilen bir buluşma noktası ve bu bölgenin modern, dinamik ruhunun simgesi haline gelmiş. Farklı yaşlardan, mesleklerden ve geçmişlerden insanlar burada bir araya gelerek, burayı hem yerel halk hem de ziyaretçiler için önemli bir buluşma noktası yapmış. Şehirdeki değişimler ve tartışmalar sürerken yapılan restorasyonlarla heykel sağlamlığını korumaya devam etmiş. Bonheur’nün eserleri İngiltere, Belçika, İspanya ve Amerika Birleşik Devletleri’nde de bulunsa da hiçbiri Kadıköy Boğası'nın burada taşıdığı anlamı taşımıyor. Kadıköy’deki bu boğa, kutlamalar sırasında bazen atkılarla, bayraklarla ya da pankartlarla süsleniyor ve İstanbul'un hem yaşayan hem de tarihi kültürünün bir parçası olarak hayatına devam ediyor.