Sesli RehberFeshane Artİstanbul

...

Feshane ArtIstanbul’a hoş geldiniz! Burası, İstanbul’un çalışkan geçmişinin izlerinin bugünkü yaratıcılıkla buluştuğu eşsiz bir mekân. Altın Boynuz kıyısında, Eyüpsultan’da yer alan bu etkileyici tuğla bina, neredeyse iki yüzyılı aşan hikâyelere ev sahipliği yapıyor.

Feshane’nin yolculuğu, on dokuzuncu yüzyılın otuzlu yıllarında, yenilikçi Osmanlı padişahı İkinci Mahmud sayesinde başladı. Ordusunu çağın şartlarına uygun hale getirmek isteyen padişah, şehrin tam kalbinde bir tekstil fabrikası kurdu. Amacı basitti: askerler ve devlet görevlileri için dönemin simgesi olan üniformalar ile fesleri üretmekti. Çok geçmeden, ilk kurulan küçük atölye, bugünkü nehir kenarındaki yerine taşındı ve burada gün ışığı tuğla duvarlardan içeri süzülürken dışarıda sakin sular üzerinde parlıyordu.

Feshane, on dokuzuncu yüzyılın sonuna yaklaşırken hızla büyüyerek Osmanlı sanayisinin merkezlerinden biri haline geldi. On sekiz doksan dört yılına gelindiğinde, fabrikanın bünyesinde hem teorik hem de pratik tekstil bilgisinin verildiği bir okul da açılmıştı. On dokuzuncu yüzyılın altmışlı yıllarında yaşanan büyük yangının ardından fabrika, dönemin en ileri teknolojisiyle tekrar inşa edildi.

Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte Feshane’nin hikâyesi yeni bir yöne evrildi. Yirminci yıllarda gerçekleşen ünlü Şapka Devrimi’nin ardından, fes üretimi azaldı; fabrika zamanla işlev, isim ve sahip değişiklikleri yaşadı. Ancak kırmızı tuğla duvarlar, İstanbul’un dönüşümünü izlemeye devam etti.

Yirminci yüzyılın sonlarına doğru tekstil üretimi sona erdi. Ardından belediye devreye girdi ve iki bin onlu yılların sonlarında başlayan kapsamlı restorasyon çalışmaları sonucunda, Haziran iki bin yirmi üçte Feshane, ArtIstanbul Feshane adıyla sekiz bin metrekarelik bir kültür alanı olarak yeniden hayat buldu.

Bugün, yüksek tavanlar ve güneşle dolan kemerlerin altında dolaşırken hem Türk hem de dünya sanatından güncel eserleri keşfedebilirsiniz. Ana sergi olan “Ortadan Başlamak”, tarihin ve yenilenmenin izini sürerken ziyaretçileri sanatın sürekli değişen doğası üzerine düşünmeye davet ediyor.

Titizlikle restore edilen demir işçiliği, dokulu tuğla duvarlar ve ferah mekanlar burada emek veren insanların mirasını yaşatmaya devam ediyor ve çağdaş sanatçılar için yeni bir alan açıyor. Feshane’nin uzun tarihine bakınca; işçilerin, sanatçıların ve farklı kültürlerden gelen ziyaretçilerin yolu burada buluşmuş, İstanbul’un çok kültürlü ruhuna can vermiştir.

Feshane ArtIstanbul’da dolaşırken, dünyanın en eski şehirlerinden birinin kalbinde; belleğin, değişimin ve yaratıcılığın iç içe geçtiği yaşayan bir tarihin parçası oluyorsunuz.

Bu ve diğer rehberleri uygulamada dinleyin