Sesli RehberEmirgan Korusu

Birçok bitkinin, 2 göletin, koşu parkurlarının ve çocuk oyuncaklarının bulunduğu yemyeşil halk parkı.

...

Emirgan Korusu, İstanbul’da Boğaz’ın kıyısında, yamaçlara yayılan canlı ve yeşil bir park olarak şehrin en sevilen alanlarından biridir. Yüz dönümden fazla bir alanı kaplayan, etrafı çevrili bu huzurlu mekân, şehrin hareketli yaşamının hemen kenarında sakinlik ve kültürel zenginliği bir araya getirir.

Asırlar önce, Bizans döneminde burası upuzun bir servi ormanıydı ve bu yüzden “Servilik” adıyla anılırdı. On altıncı yüzyılda, dönemin etkili Osmanlı sadrazamlarından Feridun Bey, bu toprakların sahibi oldu ve park Feridun Bey’in bahçesi olarak bilinmeye başladı. On yedinci yüzyıla gelindiğinde ise Sultan Dördüncü Murad, mülkü Osmanlı sarayına katılan saygın İranlı komutan Emirgûne Han’a hediye etti. Zamanla “Emirgûne” unvanı, bugünkü Emirgan ismine dönüştü.

Korunun mülkiyeti sonraki yıllarda birçok önemli isme geçti. Bunlar arasında Mısır ve Sudan’ın eski yöneticisi İsmail Paşa da bulunur. On dokuzuncu yüzyılın sonlarına doğru, İsmail Paşa burada üç göz alıcı ahşap köşk inşa ettirdi. Günümüzde Sarı, Pembe ve Beyaz Köşk olarak bilinen bu yapılar, o dönemde kraliyet ailesini ve seçkin misafirleri ağırlarlardı. Şimdilerde ise titiz bir restorasyonun ardından şık kafelere ve düğünler, davetler, şehir etkinlikleri için gözde mekânlara dönüştüler; renkli çiçek bahçeleri ve yansımalarla dolu süs havuzlarının eşsiz manzarasını sunuyorlar.

Nisan ayında düzenlenen Lale Festivali ile park, İstanbul’un lale sevgisini ve Osmanlı’nın görkemli devirlerini yeniden yaşatır. Baharda, binlerce lalenin dalga dalga açmasıyla koru rengarenk bir mozaiğe dönüşür ve dünyanın dört bir yanından misafirler çeker.

Emirgan Korusu, lalelerin yanı sıra yüzden fazla ağaç ve çiçek türüne ev sahipliği yapar: uzun çamlar, zarif söğütler, nadir ginkgo ve kafur ağaçları burada buluşur. Korunun farklı köşelerinde saklı grotlar, şelaleler ve iki dingin gölet, kuğular ve kaplumbağaları kendine çeker; yürüyüşler ise hoş sesler ve nefis kokular eşliğinde unutulmaz olur. Geniş yollar, piknik çayırları, gölgeli oyun alanları ve koşu parkurlarıyla ailelerin ve spor severlerin dört mevsim uğrak noktasıdır.

Günümüzde Emirgan Korusu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından özenle korunmakta ve yönetilmektedir; bu, uzun yıllar süren titiz bakımın ve İstanbulluların koruya duyduğu bağlılığın bir sonucudur. Kent yöneticilerinin çabaları sayesinde, tarihi bir mülk artık herkesin yararlanabildiği, doğal güzelliğiyle toplum hayatının bir parçası olan bir parka dönüşmüştür.

Ziyaretçiler, görkemli köşklerin içinde sıcacık bir kafede keyif yapabilir, parıltılı göletlerin kenarında dinlenebilir veya Boğaz manzarasında güzel bir fotoğraf yakalayabilir. Bayramlarda ve festivallerde Emirgan’ın açık alanları müzik, sanat ve çeşitli kültürel etkinliklerle dolup taşar. Doğayla baş başa kalmak ya da İstanbul’un yaşayan tarihini keşfetmek isteyen herkes için Emirgan Korusu mutlaka görülmesi gereken bir yerdir.

Bu ve diğer rehberleri uygulamada dinleyin