Bostancı Lunapark’ın renkli dünyasına adım atın; İstanbul’da hâlâ faaliyet gösteren en eski lunapark sizi bekliyor. Bin dokuz yüz ellili yılların başlarından bu yana, şehrin neşeli yüzünün hayat bulduğu, İstanbul’un sevilen köşelerinden biri hâline gelmiş durumda. Hayal edin: kahkahaların ve heyecan dolu seslerin birbirine karıştığı kalabalık, dönen ışıklar ve açık havada yayılan nefis sokak lezzetlerinin kokusu...
Bostancı Lunapark, sıradan bir panayır olarak başladığı yolculuğunda zamanla gelişip büyümüş; günümüz trendlerine ayak uydururken geçmişin klasik eğlencelerinden de kopmamış bir yer. Aradan geçen yıllar boyunca birçok İstanbulluya güzel anılar bırakmış, sadece bir eğlence parkı olmaktan çıkıp şehrin neşesinin yaşayan bir simgesine dönüşmüş. Her yıl aileler buraya gelip kendi çocukluklarını yeniden yaşamanın ya da çocuklarına ilk kez lunapark heyecanı tattırmanın mutluluğunu paylaşıyor; ister atlıkarıncanın sakin keyfi, ister hız treniyle yaşanan adrenalin dolu dakikalar olsun, hepsi burada.
Parkın geniş yolları sizi şehrin manzarasını yukarıdan görebileceğiniz dönme dolabın hafif sallantısından alıp, hız treniyle coşkulu bir deneyime veya çarpışan botlarda su sıçratmanın eğlencesine doğru taşıyor. Bostancı Lunapark’ın tasarımı, her yaştan ziyaretçiye kolaylık sunan geniş yürüyüş alanlarını canlı detaylarla buluşturuyor ve İstanbul’un eskiyle yeniyi harmanlayan dokusunu yansıtıyor. Parkın merkezinde ise küçük bir tiyatro ve sirk alanı bulunuyor; burada Türk müziği, dansı ve hikâyeleri düzenli olarak sergileniyor, ziyaretçilere unutulmaz anlar yaşatılıyor.
Lunaparkta yemek ise başlı başına bir keyif. Kıtır simit, mis kokulu kebaplar ve şerbetli tatlılar gibi Türk mutfağının klasiklerini tatmak mümkün; böylece sizi şehrin gerçek lezzetleriyle buluşturuyor. Buraya yapılan bir ziyaret, İstanbul’un yaşayan tarihinin bir parçasıyla buluşmanızı ve saf eğlenceyle birlikte kültürel anlamda kalıcı anılar edinmenizi sağlıyor.